DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 349’uncusu gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Diyabakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyüne düzenlenen asker baskınında kurşunlanarak katledilen Hakkı Kuş’un, faillerinin bulunup cezalandırılması talep edildi.
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 349’uncusu Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp yakınları fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistlerinin katıldı. Eylemde, 1993 yılında Diyabakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyüne düzenlenen asker baskınında kurşunlanarak katledilen Hakkı Kuş’un, faillerinin bulunup cezalandırılması talep edildi.
‘Kayıp olayları devletin planlaması ve organizasyonunda gerçekleşti’
Oturma eyleminden önce bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıp ve faili meçhul cinayetlerin kimler, ne zaman ve nasıl yapıldığını bu alandan söylemelerine rağmen, hala kayıpların bulunması ve cinayetlerin aydınlatılması konusunda devletin bir girişimde bulunmadığını söyledi. Bilici, tüm olayların devletin arşivinde kayıtlı olduğunu ve bu olayların bizzat devlet planlaması ve organizasyonu dahilin de gerçekleştiğini ifade etti. Bilici, kayıp akıbeti ortaya çıkmada ve faili meçhul cinayetler aydınlatılmadan, yani yüzleşme sağlanmadan barış içinde yaşabilmenin mümkün olmayacağını ifade etti.
‘Ateşkes kararına operasyonla karşılık verilmesi kabul edilebilir değil’
Konuşmasında güncel gelişmelere de değinen Bilici, çatışmalı süreç ile ortaya çıkan sonuçların, Kürt sorunun şiddet yöntemleri ile çözülemeyeceğini kendilerine gösterdiğini ifade etti. Bilici, “Bu yöntemler sadece ölüm, gözaltı, tutuklama, katliamdır. Cenazelerin çıplak teşhiri, panzer arkasında sürüklenmesi, mezarlıkların tahrip edilmesidir. Bu yöntemler yanlıştır. Diyalog ve müzakere koşulları oluşturulmalıdır. KCK çok değerli bir adım atmış, tek taraflı ateşkes kararı almıştır. Bu karara karşı devletin operasyon ve tutuklamalarla karşılık vermesi hiç kabul edilebilir bir yaklaşım değildir” diye konuştu.
Bilici ayrıca, geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve 102 barışseverin yaşamını yitirdiği katliamının üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi.
22 yıl önce köy baskınında katledilen Hakkı Kuş’un hikayesi
Bilici’nin konuşması ardından, İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Abdullah Zeytun, 1993 yılında Diyabakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyüne düzenlenen asker baskınında kurşunlanarak katledilen Hakkı Kuş’un hikayesini paylaştı. Kuş’un torunu M.Ali Kuş’un olayla ilgili beyanlarını aktaran Zeytun, panzerlerle köye baskın düzenleyen askerler tarafından, namaz kılmakta olan Hakkı Kuş’u kafasına sıktıkları bir kurşunla katlettiklerini söyledi. Olay yerinde yaşamını yitiren Kuş’un ‘bir terörist öldürüldü’ şeklinde Cumhuriyet Savcısını bilgilendirdiklerini, bu nedenle de savcının olay yerine gelip incelemede bulunmadıklarını söyleyen Zeytun, ailenin olay ile ilgili dava açtıklarını, ancak hiçbir sonuç alamadıklarını ve davanının AİHM’de görülmekte olduğu belirtti.
Yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi.