İHD Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan rapor, şube binasında düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Açıklamaya İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, İHD Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören ve Diyarbakır Şube Çocuk Komisyonu Üyeleri Av Mahsun Kaya ile Av İbrahim Çeliker katıldı. 

 

‘…önce insanlık suçlarından vazgeçin ve insan yaşamını güvenceye alın!’

 

Raporun açıklanmasından önce bir açıklamada bulanan Bilici, Cizre’de ki yaralı yurttaşların sağlığa erişimlerine ilişkin koşulların oluşturulmamasının ve engellenmesini insanlığa karşı bir suç olarak niteleyerek şunları şöyledik. “Gerek Adalet Bakanı ve Gerekse Başbakan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltıyorlar. Adalet Bakanı, Sayın Sarıyıldız’ı hedef göstereceğine, bir an önce insanlığa karşı işlenen bu suçtan vazgeçmeleri gerekir. Yine Başbakan Sur ilçesini Toledo’ya çevireceğine, önce insanlığa karşı suçlardan vazgeçsinler, insanların yaşamını güvenceye alsınlar” diye konuştu. Cizre’de ki yaralıların alınması ile ilgili bir grup aydın tarafından yapılan açıklamayı da hatırlatan Bilici, bildirinin yeterli olmadığını ve aydınların Cizre’de olmaları gerektiğini kaydetti. 

 

2015 yılında onlarca çocuk katledildi

 

Bilici’nin ardından İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Av Mahsun Kaya, rapora ilişkin hazırlanan basın metnini okudu. 2015 yılında bölgede çocuklara yönelik hak ihlallerinin önceki yıllara oranla artış göstererek devam ettiğini söyleyen Kaya, silah kullanma yetkisinin ihlali, dur ihtarı ve sokağa çıkma yasakları sırasında 2015 yılında bölgede, güvenlik güçlerinin hedefi olan 61 çocuk yaşamını yitirirken ve 55 çocuğun ise yaralandığı kaydetti. Toplumsal gösterilerde veya ev baskınları sonucu, 2015 yılı içerisinde 400 çocuğun gözaltına alındığını ve 66 çocuğun tutuklandığını belirten Kaya, 5 çocuk gözaltında ve 13 çocuğun da gözaltı yerleri dışında veya sokakta işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı söyledi. Kaya, çatışmalı ortamdan etkilenme sonucu, resmi hata ve ihmal sonucu, faili meçhul saldırı, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu, sınır hatlarında vurulanlar ve kuşkulu çocuk ölümleri gibi konularda yaptıkları izleme çalışmalarında ise, 2015 yılında bölgede 16 çocuk yaşamını yitirdiğini ve 27 çocuğun ise yaralandığını söyledi. 

 

Çocuklara yönelik katliamlar ve uygulamalar vahşettir!

 

Sokağa çıkma yasakları sırasında çocuklara yönelik gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerini ve çocuklara yönelik reva görülen muamelenin dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş insanlık ve savaş suçları niteliğin olduğunu söyleyen Kaya “13 yaşındaki Cemile’nin günlerce cenazesinin derin dondurucuda bekletilmesinin, yine 15 yaşındaki Bünyamin’in vurulduktan sonra yaralı olduğu halde infaz edilmesi, ardından da cenazesinin bir cami avlusunda günlerce bekletilmesinin bir açıklaması olamaz. 3 aylık Muhammed bebek, 6 aylık Miray bebek, Baran, Mehmet Mete, Yusuf, Doğan, Adem, İbrahim, Lütfü, Serhat, Hüseyin, Şiyar, Çekvar, Rozerin ve daha onlarca çocuk katledilmiş ve aynı akıbete maruz bırakılmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde çocuk katletmenin hiçbir izahı olamaz. Çünkü çocuklara yönelik katliamlar ve bu uygulamalar birer vahşettir!” diye konuştu. 

 

Sokağa çıkma yasakları ile çocukların eğitim haklarının da ellerinden alındığı söyleyen Kaya “Cizre’de, Nusaybin’de, Silopi’de, Silvan’da ve Sur’da, onbinlerce ilk, orta ve lise öğrencileri 2015-2016 Eğitim ve Öğretim yılından mahrum bırakıldı. Cizre’de öğretmenlerin ilçeyi terk etmeleri istenen ve öğrencileri öğretmensiz bırakan uygulama ise tam bir skandal. Bunu yanı sıra, hiçbir şey olmamış gibi, hızlandırılmış eğitim planlamaları ile bu sürecin telafisini yapabileceğini söyleyen hükümet yetkililerine sormak istiyoruz: Katledilen çocukları da geri getirebilecek misiniz?”

 

‘Yargı kolluk güçlerini cezasız bırakarak, yine suçlar için cesaretlendiriyor’

 

“Biz insan hakları savunucuları, güvenlik güçlerinin çocuklara yönelik sınır tanımayan saldırgan bir ruh hali ile neden şiddet uyguladığını ve uygulanan şiddetin yarattığı suç hallerinin devlet tarafından neden cezasızlıkla ödüllendirildiğini, anlamakta güçlük çekiyoruz” diyen Kaya,  yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmediğini, faillerinin gizlendiğini söyledi. Kaya, yargı organlarının bu tutumunun, suç işleyen kolluk birimlerini cesaretlendirdiğini ve ihlalleri sürdürmeye teşvik ettiğini belirtti. 

 

Cezaevlerinde, aile içinde ve toplumsal alanda çocuklara yönelik şiddet 

 

Sosyal ve kültürel gelişmenin belirlediği ihtiyaçlara çözüm olmaktan uzak sorunlu politikalarla çocukların mağdur edildiğini söyleyen Kaya, cezaevlerinde çocuklara yönelik işkence ve kötü muamele, sağlık sorunları, sosyal etkinliklerden mahrum bırakılma, psikolog desteğinden yoksun bırakılma gibi pek çok ihlalin yaşandığı belirtti. 2015 yılında, aile içinde ve toplumsal yaşamda da çocuklara yönelik şiddet devam ettiğini belirten Kaya “2015 yılında 19 çocuk intihar ederken, 2 çocuk ise teşebbüste bulunmuştur. 7’si aile içi şiddet olmak üzere 11 çocuk katledilmiş, aynı şiddet sonucu 8 çocuk yaralanmıştır. 8 çocuk ise,  toplumsal alanda cinsel istismara maruz kalmıştır” dedi.