DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 384’üncüsü gerçekleştirildi. Eylemde, Şırnak ilinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında işkence edilerek gözaltına alındığını dair güçlü tanıklıklar bulanan ve 23 gündür kendisinden haber alınamayan Şırnak DBP İl Yöneticisi Hurşit Külter’in akıbeti soruldu. Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, “Geçmişteki senaryoların aynısı, aynı söylemler söyleniyor. ‘Biz almadık, bizde yok’ deniliyor. Bu ülkenin bir gerçeği var. İnsanlar kaybedildi. Bunu kabul ettiler, ama faillerini açığa çıkarmadılar" diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 384’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıplar ile 23 gün önce kaybedilen Hürşit Külter’in fotoğlarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Çağlar Demirel ve Sibel Yigitalp, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Selahattin Alp, SES, BES, Eğitim-Sen 1 ve 2 No’lu Şubesi, Barış Anneleri Meclisi Üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, Şırnak ilinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında işkence edilerek gözaltına alındığını dair güçlü tanıklıklar bulanan ve 23 gündür kendisinden haber alınamayan Şırnak DBP İl Yöneticisi Hurşit Külter’in akıbeti soruldu.
‘Geçmişteki senaryoların aynısı, aynı söylemler söyleniyor'
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Hürşit Külter’in gözaltına alındığını dair şahitlerin bulunduğunu ve kendisinden bir daha haber alınamadığının söyledi. Külter’in gözaltında kaybedildiğine ilişkin açık ve net iddaların bulunduğunu belirten Bilici, “23 gündür Hürşit Külter’den haber alınamıyoruz. Geçmişteki senaryoların aynısı, aynı söylemler söyleniyor. ‘Biz almadık, bizde yok’ deniliyor. Bu ülkenin bir gerçeği var. İnsanlar kaybedildi. Bunu kabul ettiler, ama faillerini açığa çıkarmadılar. Bugün de biz insan hakları savunucuları, BM İnsan Hakları Komiserliği’ne, Avrupa ve Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri’ne mail göndererek, duyarlılık çağrısında bulunacağız” diye konuştu.
‘BM’yi hükümete çağrıda bulunmaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya davet ediyoruz’
Bilici’nin konuşması ardından, BM İnsan Hakları Komiserliği’ne gönderilmek acil duyarlılık çağrısı içeren metin İHD Diyarbakır Şube Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın tarafından okundu. 23 gündür kayıp olan Külter’in durumuna işaret edilen metinde, BM’lerin yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin tespiti amacıyla sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bölgelere en kısa zamanda raportörler gönderilmesi gerektiğini ifade etti. BM’lerin, hükümet yetkililerine ağır insan hakları ihlallerine neden olan uygulamalardan derhal vazgeçme çağrısında bulunmasını talep eden Yalçın “İhlallerde sorumluluğu bulunan kişileri cezalandırma çağrısında bulunulması ve gerekli yaptırımların uygulanmasını talep etmekteyiz.” diye belirtti.
‘Hükümet kayıpların akıbetini açıklamaktan aciz, çünkü kaybeden kendisidir’
Yalçın’ın ardından bir konuşma yapan HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel ise, tüm dünya’nın Türkiye’de ağır insan hakları ihlali ve insanlık suçunun işlendiğini görmeye davet ederek, hükümetin işlediği insan hakları ihlallerinin üstünü örterek, aslanda yargı yolunu da kapatmaya çalıştığını söyledi. Geçmişten bugüne yüzlerce kaybın akıbetinin sorulduğunu söyleyen Demirel “Biz aslında bu akıbetlerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümet ve devlet yetkilileri bu kayıpların üstünü, açılan davaların üstünü kapatmaya çalışıyor. Hükümetin almış olduğu karar doğrultusunda uygulattığı ve kaybettirdiği insanların akıbetini açıklamaktan bıkkın ve acizdir. Neden, çünkü kaybeden kendisindir” diye belirtti. Demirel, hükümetin, asker ve polislere çıkardığı yasalarla kaybetmelere ve insanlık suçlarına ilişkin yargı zırhı oluşturduğunu belirterek, “Üstünü örtmeye de çalışsalar, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ortadadır. Bir gün mutlaka yargılanacaklar” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, tüm kayıplar anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.