İHD Kadın Komisyonu: Bir yılda 94 kadın katledildi

24.11.2016

DİYARBAKIR- İHD Diyarbakır Şubesi tarafından son bir yılda bölge kentlerinde meydana gelen kadın hakları ihlallerine yönelik hazırlanan rapor bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Raporda yer alan verilere göre, 25 Kasım 2015 ile 25 Kasım 2016 tarihleri arasında 94 kadın güvenlik güçleri ve failin erkek olduğu saldırılar sonucu yaşamını yitirdi. 

 
İHD Diyarbakır Şubesi tarafından son bir yılda (25 Kasım 2015 ile 25 Kasım 2016 tarihleri arasında) bölge kentlerinde meydana gelen kadın hakları ihlallerine yönelik hazırlanan rapor, şube binasında düzenlenen bir basın toplantısı kamuoyuna duyuruldu. Üzerinde “JİN JÎNGEHA MIROVAHIYÊ YE” ve “JI QIRKIRINA JİNÊ RE NA!” sloganları yazılı pankartın açıldığı basın toplantısına İHD Diyarbakır Şube yöneticileri ve kadın komisyonu üyeleri katıldı. 
Rapora dair hazırlanan basın metnini okuyan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kadın Komisyonu Üyesi Gülistan Gencel Yalçındağ, kadınlar sırf kadın oldukları için dünyanı her yerinde benzer şiddete ve sömürüye maruz kaldığını, erkek ve devlet işbirliğiyle eve kapatılarak aile kurumuna hapsedildiği, kamusal alandan dışlandığını ve siyasete katılımlarının engellendiğini belirtti. 
 
‘Cezasızlık, her türlü şiddetin artmasına sebebiyet veriyor’
 
Türkiye’de kadınlara yönelik yaşanan hak ihlalleri, yasal düzenlemelerin kadınları korumaya yetmediğini ve uluslar arası sözleşmelerin yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini kaydeden Gençel “Siyasal iktidarın ve medyanın cinsiyetçi dili kadına yönelik ayrımcılığı beslemekte ve şiddeti adeta normalleştirmektedir. Kadınların yaşamına ve kararlarına karşı “mırıldanma”yı kendine hak gören eril zihniyet, kadını her türlü saldırının hedefi haline getirmektedir. Yargıya intikal eden kadınlara yönelik şiddet ve cinayet davalarında hala “iyi hal”, “haksız tahrik” indirimleri uygulanmakta, özellikle çocukların mağduru olduğu tecavüz davalarında, “rıza” faktörü tartışılmakta ve erkek failler yargı eliyle ya cezasız kalmakta ya da olması gerekenden daha az cezaya çarptırılmaktadır. Bu cezasızlık hem adalete olan güveni zedelemekte hem de kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddetin artmasına sebebiyet vermektedir.” diye belirtti
 
‘Yasaklar, çatışmalı ortam ve OHAL kadınları mağdur ediyor’
 
2015 yılının Temmuz ayında bölgede ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı sürecin kadınlara ve çocuklara yönelik bir mağduriyet yarattığını ifade eden Gencel, “Bu dönemde öldürülen kadınların bedenleri kolluk kuvvetlerince teşhir edilmiş, cesetleri günlerce sokak ortasında bekletilmiş, cenaze törenlerine ailelerin katılımı engellenmiş, yasaklı ilçelerin sokakları ile evlerin duvarlarına cinsiyetçi yazılamalar yapılmıştır.” dedi. Türkiye’de OHAL ilanı ile birlikte gözaltı birimlerinde ve cezaevlerinde kadınlara yönelik ihlallerin gündeme geldiğini ifade eden Gencel “Çıplak arama uygulaması, işkence ve kötü muamele hat safhaya ulaşmıştır. Cezaevlerinde nakiller sırasında kadın mahpuslara yönelik olarak gerçekleştirilen ihlaller gün geçtikçe artmaktadır. Hasta mahpusların en temel insan hakkı olan yaşam hakları insan onuruna bağdaşmayacak şekilde cezaevlerinde tutulmaları nedeniyle ihlal edilmektedir.” diye belirtti. Gencel, ayrıca OHAL KHK’sı ile kapatılan 370 Sivil Toplum Kuruluşu’nun önemli bir bölümünü kadın dernekleri oluşturduğu söyledi. 
 
‘Eşbaşkanların tutuklanması, kadın kazanımlarını yok etmeyi hedefliyor’
 
Seçilmiş Belediye Eş başkanları ile milletvekillerinin gözaltına alınıp tutuklanmasının demokratik siyaset yapma olanağını ortadan kaldırdığına işaret eden Gencel “Eş Başkanlığın hedef alınarak soruşturmaların başlaması, kadın kazanımlarını yok etmeyi hedeflemektedir.” diye kaydetti. Geencel
 
Talepler ve Öneriler
 
Gencel, son olarak şu talep ve önerileri sıraladı: 
 
*Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için toplumsal alanda çalışmalar yapılmalı, kadına yönelik şiddeti meşru gösteren politikalara son verilmelidir. 
 
*Kadına yönelik şiddetin sona ermesi amacıyla, yapılacak tüm çalışmalarda kadın kurumları ile insan hakları örgütlerinin önerileri doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Politikaların hayata geçirilmesi için ilgili tüm kadın ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılmalıdır.  
 
*Gözaltı birimleri ile gözaltı yerleri dışında kadına karşı gerçekleştirilen işkence, cinsel işkence ve kötü muamele uygulamalarına son verilmelidir.
 
*Kadın cinayeti suçunu işleyen faillerin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması için yasal değişiklik yapılmalıdır.
*Kadına karşı gerçekleştirilen taciz, tecavüz, katliam dosyalarında haksız tahrik, iyi hal indiriminden vazgeçilmeli, soruşturmaların etkin yürütülebilmesi için, kadının beyanı esas alınmalıdır.
 
*Medyanın dili cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerden arınmalı, kadına yönelik her türlü şiddet kınanmalıdır.
 
*OHAL uygulamasına son verilmelidir. OHAL gerekçesi ile derneklerin kapatılma kararları geri alınmalıdır. 
 
*OHAL gerekçesiyle düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına, örgütlenme özgürlüğü hakkına, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkına, toplantı ve gösteri yapma hakkına, basın özgürlüğüne dokunulmamalıdır. 
 
*Seçilmiş Belediye eş başkanları ile milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.
 
Raporda yer alan kadınlara yönelik ihlal verileri ise şu şekilde;
 
Yargısız infaz (Polis ve Jandarma tarafından Öldürülen ve Yaralananlar) : 21 Ölü, 19 Yaralı
Resmi Hata ve İhmal Sonucu Ölen ve Yaralananlar : 2 Ölü
Silahlı Çatışma Ortamında Ölen ve Yaralananlar         : 8 Ölü, 6 Yaralı
Sınır Hatlarında Ölüm ve Yaralanmaları                 : 8 Ölü, 3 Yaralı
Kuşkulu Ölümler                                 : 9 Ölü
Kadın İntiharları                                 : 8 İntihar (Ölü), 3 Teşebbüs (Yaralı)
Aile İçi Şiddet                         : 28 Ölü, 9 Yaralı, 1 Cinsel İstismar
Toplumsal Alanda Şiddet                         : 10 Ölü, 2 Yaralı, 2 Cinsel İstismar
Gözaltı Yerlerinde İşkence ve Kötü Muamele                 : 11 Kadın
Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele         :   9 Kadın
Cezaevlerinde İşkence ve Kötü Muamele         :   6 Kadın