Bilici: Devlet isterse Elçi cinayetini aydınlatır

26.11.2017

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminin 459’uncusu gerçekleştirildi. Eylemde, 28 Kasım 2015 tarihinde Sur’da katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin faillerinin açığa çıkartılması talep edildi. İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, "Devlet isterse Elçi cinayetini aydınlatır" diye konuştu. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 459’uncusunu gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, barış anneleri ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 28 Kasım 2015 tarihinde Sur’da katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin faillerinin açığa çıkartılması talep edildi.

‘Kadına yönelik şiddet politiktir’
 
Eylem öncesi bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nün önemine dikkat çekerek, kadına yönelik şiddetin politik olduğunu söyledi. Şiddetin erkek egemen zihniyetin ürünü olduğunu ifade eden Bilici, bu yılki 25 Kasım’ın kadına yönelik şiddetin son bulması temennisinde bulundu. 
 
‘Cinayetler devlete dokunduğu için aydınlatılmıyor’
 
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden 2 yıl geçtiğini hatırlatan Bilici, Elçi cinayetinin siyasi olduğunun altını çizdi. Elçi’nin Türkiye’de toplumsal barışın sağlanması için muazzam bir mücadele verdiğini vurgulayan Bilici, “Elçi cinayeti aydınlatılmadı. Devlet isterse Elçi cinayetini aydınlatır, katilini açığa çıkarır. Bu aynı zamanda kayıplar için de geçerlidir. Ancak yaşanan katliamların ucu devlette dokunduğu ve sırlarını teşhir ettiği için aydınlatılmıyor. Failler açığa çıkartılmıyor” diye konuştu. 
 
‘Faillerin meçhul bırakılmaya çalıştığı anlaşılmaktadır’

Bilici’nin konuşması ardından İHD Kayıp Komisyonu üyesi avukat Hasan Yalçın, Elçi’nin hikayesini paylaştı. Yalçın şunları belirtti: “Tahir Elçi, 1966 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Cizre'de tamamladı. 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1992 yılından beri Diyarbakır'da serbest avukatlık yaptı; mesleki faaliyetleri ceza ve insan hakları hukuku alanında yoğunlaştı. Kamuoyunda bilinen birçok davada mağdurları hem yurt içindeki mahkemelerde, hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde temsil etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) kurucularından olan Elçi, 1990'lı yıllardaki yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını yaparken, Diyarbakır ve bölgedeki hak ihlalleriyle ilgili de birçok çalışmayı sürdürdü. Tahir Elçi, 1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası ve Roboski katliamı gibi pek çok davanın avukatlığını yaptı. Ceza hukuku ve insan hakları alanında yetkin bir isim olan Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesiydi. Birçok sivil toplum örgütünün kuruluş ve çalışmalarında yer alan Elçi, iki dönem Diyarbakır Barosu Başkanlığı görevini yürütüyordu. Tahir Elçi, CNN Türk televizyon kanalında sarf ettiği ‘PKK terör örgütü değildir’ sözleri nedeniyle 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla gözaltına alındı ve daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tahir Elçi 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde katledilmeden önce yaşanan çatışmalardan dolayı ciddi bir şekilde zarar gören tarihi eser ve kültürel varlıklara dikkat çekmek amacıyla, Diyarbakır Barosu tarafından organize edilen basın açıklamasına katıldı. Basın açıklamasının ardından aynı yerde meydana gelen silahlı çatışma sırasında, kendisine isabet eden kurşunla hunharca katledildi. 28 Kasım 2015 tarihli açıklamasında şu sözleri sarf etmişti; ‘Biz Diyarbakırlılar olarak, Diyarbakır barosu olarak, tarihi değer ve eserlerimize insanlığın bin yıllık emeğine birikimine bu kadim şehre sahip çıkalım. Biz buradan çağrı yapmak istiyoruz; biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz.’ Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen katillerinin bulunmadığını dile getiren Yalçın, “Faillerin bulunması ile ilgili yürütülen soruşturmada hiçbir ilerleme olmadığı görülürken, faillerin meçhul bırakılmaya çalıştığı anlaşılmaktadır.”

Açıklama, Tahir Elçin ve tüm kayıplar anısına yapılan beş dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.