BASINA VE KAMUOYUNA- Roboski Katliamının 6.yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama

28.12.2017

 

 (Roboskî’yi unutmadık, unutturmayacağız)

19’u çocuk 34 sivil Kürt yurttaş, 2011 yılının 28 Aralık gecesi, sınır hattında TSK’ya ait savaş uçakları ile bombalanarak katledildi. 4 yurttaş ise bu katliamdan sağ olarak kurtuldu. Toplumsal adalet ve vicdan duygusunu ağır şekilde yaralayan katliama ilişkin dosya, Diyarbakır Başsavcılığı’nca yürütüldü. Müdahil vekillerin başvuru ve dilekçelerine rağmen, görevsizlik kararı verilerek, dosya Genelkurmay Başsavcılığı’na gönderildi. Genelkurmay Başsavcılığı ise kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar verdi. Bunun üzerine yeniden itiraz edildi. Ancak itiraz reddedilince, müdahil vekiller dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürdü. AYM ise yasalara, anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı bir şekilde dosyayı reddetti. İç hukuk yolları tüketildiği için, katliam dosyası AİHM'ye taşındı. Ve bu süreç hala devam ediyor. Hukuki süreçten anlaşılacağı üzere, açılan soruşturmalarla katliamın failleri askeri yargı organlarına havale edilerek aslında korunmaya çalışıldı! ‘Yaşam Hakkı’nın açık bir şekilde ihlal edildiği bu katliamın, aradan geçen 6 yıla rağmen hala aydınlatılamamış olması, bu ülkede adalet duygusuna olan güveni zedelediği gibi, toplumu da son yıllarda yargıda yaygın ve sistematik bir hal alan cezasızlık politikasıyla karşı karşıya bırakmaktadır. 

Türkiye’nin yakın tarihine bakıldığında, aydınlatılmamış ve hakikate erdirilmeyi bekleyen zorla kaybedilme ve faili meçhul bırakılan siyasi binlerce cinayet, Maraş, Çorum, Sivas, Digor, Güçlükonak, Gazi mahallesi, Diyarbakır Cezaevi ve 19 Aralık Cezaevi gibi insan hakları mağduriyetlerine ve toplumsal travmalara yol açan olayların failleri ve siyasi sorumluları hala ortaya çıkarılmamıştır. Failler ve siyasi sorumlular aklandıkça, yargıda cezasızlık politikası sona ermedikçe, hakikatlerin ortaya çıkarılması için yüzleşme ve adalet tesis edilmeden, gelecekte bu olayların kendini tekerrür etmesinden insan hakları savunucuları olarak kaygı duyduğumuzu ifade etmek isteriz. 

Bu nedenle hem uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan yaşam hakkına saygının korunmasına dair bir yükümlülük, hem de toplumsal barışın inşasına sunulacak katkının bir gereği olarak, devletin insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yüzleşmesi ve onarıcı adaleti sağlayacak mekanizmaları harekete geçirmesi çağrısında bulunuyoruz. 

Son olarak, konu ile ilgili taleplerimizi şu şekilde ifade etmek istiyoruz;

* Roboski katliamı ile ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılmalı, failler ve sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadır. 

* Türkiye yakın tarihinde yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır. 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD) DİYARBAKIR ŞUBESİ