Kayıplar yakınları 466'ncı haftayı geride bıraktı

13.01.2018

DİYARBAKIR- İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminin 466’ncısı gerçekleştirildi. Eylemde, 1999 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Gelişen Köyünde bulunan evinin kimliği belirsiz kişi veya kişilerce taranması sonucu katledilen Abdulrezzak Erdoğan'ın failleri soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 462’ncisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, barış anneleri ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1999 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Gelişen Köyünde bulunan evinin kimliği belirsiz kişi veya kişilerce taranması sonucu katledilen Abdulrezzak Erdoğan'ın failleri soruldu.

‘Adalet arayışına devam edeceğiz’

Oturma eyleminde bir konuşma yapan İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Temsilcisi Abdulselam İnceören, koşullar ne olursa olsun adalet talebinde bulunmaya ve kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini söyledi. Gözaltında kaybedilenler için 466 haftadır çağrıda bulunduklarını hatırlatan İnceören, hukuki anlamda dosyaların tozlu raflara kaldırıldığını hatırlatarak, 77 haftadır OHAL’den kaynaklı eylemlerini içerde yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. OHAL ve tutuklamaların çare olmadığını kaydeden İnceören, “80 ve 90’lı yıllarda bunlar defalarca denendi. Acıların sarılması ve adaletin sağlanması için demokrasi, insan hakları ve adaletle çözülebilir. Bunların sağlanması için OHAL kalkmalıdır” dedi. 
 
‘Bu zulmü unutmayacağız’

İncerören'in konuşması ardından, 1994 yılında Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Aktepe köyünde “faili meçhul”e kurban giden Ömer Önen’in eşi Nazire Baran konuştu. Eşinin kaybediliş hikayesini anlatan Baran, “Yarın eşimin ölüm yıl dönümü. 1994’te gece saat 04.00 sıralarında hayvanları çıkarmak için çıktı ve bir daha gelmedi. Başvurmadığımız adli merci kalmadı, kendi bireysel arayışlarımız da buna dahil her yere sorduk ama sonuç almadık. Eşim 4 çocuk babasıydı ve devletin silahlandırdığı Hizbullah ve JİTEM tarafından katledildi. Devlet, yıllarca faili meçhul cenazeleri bulmadı, mezarı olanların ise mezarlıklarına tahammül etmedi. Devlet bize bir mezarı bile layık görmedi. Bu zulmü unutmayacağız. Biz unutursak çocuklarımız, çocuklarımız unutursa torunlarımız unutmayacak. Bu mücadelemiz hiç bitmeyecek” diye konuştu. 

Evinde katledilen Abdulrezak Erdoğan'ın failleri soruldu

Yapılan konuşmaların ardından İHD Diyarbakır Şube yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, 16 Temmuz 1999 tarihinde evinde uyuduğu sırada askerler tarafından öldürülen Abdulrezzak Erdoğan’ın hikayesini anlattı. Şemdinli’de 9 Kasım 2005’te Umut Kitapevi’ne el bombası atarken suçüstü yakalanan Astsubay Ali Kaya’nın yöreye ait yerel kıyafetleri giyerek köylüleri takibe aldığını aktaran Yalçın, Erdoğan ailesi tarafından kaleme alınan şu notu okudu: “Olaydan kısa bir süre önce birkaç kez evimizin duvarının dibine bomba attılar. Bunu birkaç kez yapınca kendileri köy korucularını evimize gönderiyorlardı. Bize gelip soruyorlardı ‘Ölen var mı, bir hasar var mı?’ diye. Sürekli evimizin etrafına geliyordu. Birçok kez evimizin etrafında ayak izlerini tespit ettik. Evimiz tek katlıydı, evin penceresi yüksek değildi. Kardeşimi evin içinde katlettiler. Ali Kaya adlı astsubay gece askeri birlikte kalıyordu. Gündüz yerel kıyafetlerle köydeki camiye girip çıkıyordu. Köyde rahat geziyordu. Kardeşim öldürüldükten sonra evimizi telefonla arayıp eğer davacı olursanız davayı alanı da aynı akıbete uğratacağız deyip bizi sürekli tehdit ediyorlardı. Bu nedenle davacı olmadık, köyde herkes bu olaya tanıktır.” 
 
Yapılan açıklamanın ardından kayıp yakınları, beş dakikalık oturma eyleminde bulundu.