Bilici: Gerçek adalet yerini bulacak

10.02.2018

DİYARBAKIR- İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminin 470’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Siirt’te çarşı merkezinde kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet İnan’ın akıbeti soruldu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 470’incisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, barış anneleri ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Siirt’te çarşı merkezinde kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet İnan’ın akıbeti soruldu.

‘Talepler karşılanmadı, bu mücadeleye devam edeceğiz’ 

Oturma eyleminde bir konuşma yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, devam eden oturma eylemlerinin geride bırakılan 470 haftasında baskı ve engellemelerle karşılaştıklarını, ancak buna karşın insan hakları savunucuları ve kayıp yakınlarının adalet mücadelesi vermekten vazgeçmediklerini söyledi. Kayıpların bulunması ve faillerin yargılanmasıyla ilgili talebin henüz karşılanmadığını belirten Bilici, bu nedenle bu mücadelenin devam edeceğini vurguladı. 

Kayıplar ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ile ilgili açılan davaların zamanaşımına uğratılarak üstünün örtülmeye çalışıldığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Bilici “ Bu şekilde bu işin içinden kurtulma gibi bir anlayış, zihniyet var. Oysa bu mümkün olmayacak. Bir gün geçmişte yaşananlarla yüzleşilecek. Tetikçiler, katliamlar yapanlar yaşamını yitirmiş olabilir. Ancak bu hakikat örtülemeyecek, açığa çıkacak. Gerçek adalet yerini bulacak.” dedi. 

‘Düşünceyi açıklayanlara yönelik baskı Türkiye’ye bir şey kazandırmaz’

“İnsan hakları savunucuları olarak, düşünceyi açıklama hakkını her zaman savunduk ve hiçbir baskıya maruz kalmaması gerektiğini söyledik” diyen Bilici, ancak insanların bu dönemde düşüncelerini açıkladıkları için gözaltına alındıklarını, baskıya maruz kaldıklarını belirtti. Bunun ciddi bir tehlike olduğunu ve Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmayacağını belirten Bilici “Oysa bu ülkenin ihtiyacı olan şey demokrasidir, özgürlüklerdir, insan haklarıdır. Sorunların, barışçıl yöntemlerle çözülmesidir.” dedi. 

Çarşı merkezinde silahlı kişilerce zorla kaçırıldı

Bilici’nin ardından İHD Diyarbakır Şube yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, 28 Şubat 1994 tarihinde Siirt’te çarşı merkezinde kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet İnan’ın hikayesi anlatıldı. İnan’ın 40 yaşında 7 çocuk babası olduğunu ve geçimini inşaatçılık yaparak sağladığını söyleyen Örhan, İnan’ın kaybedilmeden kısa bir süre önce 2 kez gözaltına alındığını belirtti. Örhan, anlatımlarına şöyle devam etti: “İkinci kez gözaltına alınıp bırakıldıktan 10 gün sonra 28 Şubat 1994 tarihinde, Siirt çarşısında alışveriş yaptığı sırada silahlı kişilerce arabaya zorla bindirilerek kaçırıldı. Mehmet İnan’ın babası Ali İnan, ertesi gün Siirt Cumhuriyet Başsavcılığına ve Tugay Komutanlığına oğlunun akıbetini sordu. Babasının yapmış olduğu başvurulara böyle bir kişinin gözaltında olmadığı bilgisi verildi. Ailesinin tüm çabaları ve resmi girişimlerine rağmen Mehmet İnan’dan bir daha haber alınamadı.” 

Yapılan açıklamanın ardından kayıp yakınları, beş dakikalık oturma eyleminde bulundu.