DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınlarının ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemin 478’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1999 yılında izinli geldiği Konya’daki askeri birliğine gitmek üzere Diyarbakır Otogarına giden ve gözaltına alınarak kaybedilen Recep Buttanrı’nın akıbeti soruldu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 478’incisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1999 yılında izinli geldiği Konya’daki askeri birliğine gitmek üzere Diyarbakır Otogarına giden ve gözaltına alınarak kaybedilen Recep Buttanrı’nın akıbeti soruldu. 

‘Devletin kayıplarla yüzleşmesini istiyoruz’

Eylemde bir konuşma yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, devlet ve devlet koruması altında bulunan çeteler tarafından bu coğrafyada insanların zorla kaybedildiğini ve katledildiğini belirterek, bu insanlık suçlarından devletin haberdar olduğunu söyledi. Birçok ülkede zorla kaybedilme vakalarının ve toplu mezarların bulunduğu söyleyen Bilici, ancak bir süreden sonra bunu saklayamadıklarını söyledi. Türkiye’nin de kayıplarıyla yüzleşmesi gerektiğini ifade eden Bilici “ Biz kayıplarımız istiyoruz. Adalet istiyoruz. Kim yapmışsa ve ne yapmışsa, yargı karşısına çıkarılarak cezalandırılmalarını istiyoruz. Bu gerçekleşene dek bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız.” diye konuştu. 

Bilici’nin ardından İHD Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, Eylemde, 3 Nisan 1999 tarihinde izinli geldiği Konya’daki askeri birliğine tekrar dönmek üzere Diyarbakır Otogarına giden ve kendisinden bir daha haber alınmayan Recep Buttanrı’nın hikayesini anlattı. İnceören, şunları anlattı: “Recep Buttanrı, Konya da askerde iken izinli olarak eve gelir. İzin bitiminde birliğine geri dönmek için otogara bilet almaya gider. Bu tarihten sonra aile bir daha kendisinden haber alamaz. Ancak evden ayrıldıktan 4 gün sonra, sabah saat 06.00 sıralarında Recep’in evine sivil giyimli 3 kişi gelir. Zorla eve girdikten sonra tüm aile fertlerini bir odaya toplayıp arama yapmışlar. Ailesinin iddiasına göre kömürlükte sakladıkları dönemin parasıyla 40 milyar lira ile ruhsatlı silahı alıp götürürler. 

Ev baskınında sırasında aracın görüldü

Buttanrı’nın Annesi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne giderek durumu bildirir ve eve zorla girip parayı alanların polis olduklarını söyler. Karakolda kendisine gösterilen fotoğraflar içinde evlerine gelerek para ile ruhsatlı silahı götüren polisleri teşhis eder. Teşhis yapılınca, kaygılanan polisler aileyi zorla Emniyet Müdürlüğü’nden dışarı çıkarırlar. Eve yapılan baskın sırasında dışarıda çöp toplayan çocukların, baskına gelen şahıslara ait aracın içinde Recep Bttanrı’nın elleri kolları bağlı bir şekilde gördüklerini aileye söylemeleri üzerine Recep’in ailesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı başvuruda bulunur. Ancak yapılan ev baskınına hırsızlık süsü verilerek takipsizlik kararı verilir. Ailenin tüm çabalarına rağmen Recep Buttanrı’dan bir daha haber alınamaz.”
 
Konuşmaların ardından beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.