27 yıl önce gözaltında kaybedilen İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu

22.09.2018

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 502’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1991 yılında Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 502’ncisi, Valiliğin kayıp eylemlerini yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Şube binası önünde polis zırhlı araçlarıyla polisin bekleyişe geçtiği görülürken, şube binasında gerçekleşen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şube ve yöneticileri, Diyarbakır SES Şubesi yöneticileri, CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 25 Eylül 1991 tarihinde Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Sarıerik köyünde askerlerce düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve bu tarihten itibaren bir daha kendisinden haber alınamayan İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu.

‘Valilik yasağının hukuki dayanağı yoktur ve keyfidir’

Eylemde bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, Koşuyolu Parkında her hafta gerçekleşen kayıp yakınları oturma eylemlerinin Valilikçe, Koşuyolu da dahil Diyarbakır sınırlarındaki tüm açık alanlarda yasaklanmış olmasının hukuki dayanağı olmayan keyfi bir karar olduğunu belirtti. Yasaklamaların, kayıp yakınlarının hakikat arayışının önüne asla geçemeyeceğini vurgulayan Aslan Acer “Biz insan hakları savunucuları, cumartesi anneleri ve kayıp yakınları olarak, 90’lı yıllarda insanları gözaltında kaybederek yargısız infaz eden kişilerin yargılanması, adalet önüne çıkarılması, hesap sorulması, hakikat ortaya çıkana dek her koşulda her yerde ısrarımızı sürdüreceğiz. Hiçbir yasak kararı, bunun önüne geçemeyecektir. Meydanlara çıkıp çocuklarının kemiklerini aramak, faillerinin yargılanmasını istemek, cumartesi annelerinin tercihi değildi, buna mecbur bırakıldılar” dedi.

‘Bu haklı ve meşru mücadele her koşulda devam edecek’

Zorla kaybedilme vakalarının görüldüğü davalardaki yargı kararlarını eleştirerek konuşmasını sürdüren Aslan Acer “93 yılında Kulp’ta 11 kişinin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili Ankara’da devam eden davada, bir kez daha gördük ki hak, hukuk, adalet bu ülkede ne yazık ki yok. Failler, delil yetersizliğinden dolayı beraat ettirildi yeniden. Oysaki deliller, dosyada sabitti. Bu karar, vicdanları bir kez daha yaraladı. Bir kez daha hak, hukuk, adalet duygusunu yaraladı. Yargı yoluyla, adalet sağlanamayacağını bir kez daha gördük. Bu kararla, cumartesi annelerinin hak arayışını meydanlarda göstermek dışında bir mekanizma, başvuru mercii yok. Bir kez daha bunu üzülerek gördük. Anneler evlatlarının aramaktan vazgeçmeyecek. Bu haklı ve meşru mücadele her koşulda devam edecek” diye konuştu.  

Gözaltına alındı ve bir daha haber alınamadı

Aslan Acer daha sonra, 25 Eylül 1991 tarihinde Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Sarıerik köyünde askerlerce düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve bu tarihten itibaren bir daha kendisinden haber alınamayan İbrahim Gündem’in hikayesini anlatarak, şunları belirtti: “İbrahim Gündem, 1952 yılında Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde dünyaya geldi. Ailesi ile birlikte Hazro ilçesine bağlı Sarıerik Köyünde çiftçilik ile geçimin sağlıyordu. 25 Eylül 1991 tarihinde Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Sarıerik köyünde ikamet eden baba Ahmet Gündem’in evine, gece saat 01.00 sıralarında üsteğmen Kenan Şahin ve beraberindeki bir grup asker tarafından baskın düzenlenir. Baskında Ahmet Gündem’in oğlu İbrahim Gündem, askerlerce gözaltına alınır. Sabah bırakılacağının belirtilmesi üzerine,  karakola giden Ahmet Gündem, oğlu İbrahim Gündem’i sorar, ancak kendisine gözaltına alınmadı yanıtı verilir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, oğlu İbrahim’in bulunması ile ilgili girişimlerini sürdürür. Hazro Cumhuriyet Savcılığı’na gider. Savcılık, Ahmet Gündem’i yeniden karakola yönlendirir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, bir kez daha karakola resmi dilekçe ile başvuruda bulunur. Ancak, yazdığı hiçbir dilekçeye yanıt verilmez. Bu kez Diyarbakır Valiliğine gidip oğlunun akıbetini sorar. Valilikçe aranan karakoldan, “biz almadık” yanıtı verilir.  Ardından İl Jandarma Alay Komutanlığı’na giden Ahmet Gündem, burada “devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz’” şeklinde azarlamalara ve tehditlere maruz kalır. Ahmet Gündem, oğlunun gözaltında kaybedildiğine dair girişmelerini bir süre daha sürdürdü. Ancak bu süre zarfında tehditlere maruz kaldı. 15 Şubat 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından evi yakılan Ahmet Gündem, 15 kişiden oluşan aile fertleri ile birlikte Diyarbakır Merkeze göç etmek zorunda bırakılır. Ahmet Gündem, gözaltında olduğuna dair hiçbir kayıt bulunmayan oğlu İbrahim Gündem’den, bu güne dek bir haber alamaz.”

Yapılan açıklamaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.