Kayıp yakınları adalet arayışının 515. haftasını geride bıraktı

22.12.2018

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 515’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaybedilen Hüseyin Yeşilmen’in akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 515’incisi, Valiliğin kayıp eylemlerini 16 haftadır yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eylemden önce şube binasının bulunduğu sokağın polis tarafından tamamen abluka altına alındığı görüldü. Şube binasında gerçekleşen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD yönetici ve üyeler, İHD MYK Üyesi Mehmet Raci Bilici, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır il Başkanı Mehmet Sayın, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1 Ocak 1993 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaybedilen Hüseyin Yeşilmen’in akıbeti soruldu.

“Bizim iki elimiz sizin yakanızda olacak”

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Adnan Örhan, kayıp yakınlarının 515 haftadır sürdürdükleri adalet arayışına henüz bir karşılık verilmediğini belirterek “kayıplarımız bulunana ve failleri ortaya çıkarılanda dek mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz” diye belirtti.

Kayıpların faillerinin aralarından dolaşmaya devam ettiğini ve yargının faillere herhangi bir cezai işlemde bulunmadığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Orhan “Hakikatler ortaya çıkana ve adalet sağlanana kadar bizde mücadelemize devam edeceğiz. Failleri yargılayacağınıza, ödüllendiriyorsunuz. Bizim iki elimiz sizin yakanızda olacak” diye konuştu.

“Aracı yakılmış halde bulundu, kendisinden bir daha haber alınmadı”

Örhan’ın ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Gurbet Yavuz, 1 Ocak 1993 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaybedilen Hüseyin Yeşilmen’in hikayesini anlattı. Yavuz, şunları belirtti: Hüseyin YEŞİLMEN’in oğlu Rıdvan YEŞİLMEN’in beyanlarına göre: “Hüseyin Yeşilmen, ailesi ile birlikte Şırnak’ın Cizre İlçe merkezinde ikamet ediyordu. Olay günü kendisine ait Renault marka aracıyla evden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamaz. Olaydan gününden bir süre sonra kendisine ait Renault 12 model otomobil, Cizre’ye bağlı Kuştepe Köyü mevkiinde yol kenarında yanmış bir şekilde bulunur. 90’lı yıllarda bölge kentlerinde, kolluk güçleri ile devlet adına hareket eden bir takım güçlerin hukuk dışı fiilleriyle sayısız insan gözaltında zorla kaybedilir, faili meçhul cinayetlere kurban edilir. Bölgede ilan edilen OHAL ile birlikte binlerce köy yakılıp boşaltılır. Yine milyonlarca insan yaşadığı yeri yurdu terk edip Türkiye’nin batı illerine göç etmek zorunda kalırlar. Derneğimiz ve diğer İnsan Hakları Örgütlerinin verilerine göre zorla kaybedilmelerin yoğun olarak yaşandığı Cizre ilçesi,  herkesçe bilindiği üzere doksanlı yıllarda ölüm ve işkenceler ile anılan bir ilçe olmuştu. Çatışma ve savaş ortamının yarattığı korku ve endişe, Cizre’yi bir bütün olarak sarmıştı. Öyle ki gözaltına alınan sayısız insanın akıbetinden bir daha haber alınamaz. Bununla birlikte gözaltındaki kişilerin yakınları kendilerinin de gözaltında zorla kaybedileceği endişesiyle devletin resmi makamlarına herhangi bir başvuruda bulunmazlar. Cizre’de insanların hak arama girişimleri, ne yazık ki bu yıllarda çatışma ortamından kaynaklı herhangi bir sonuç vermez. İşte YEŞİLMEN ailesi, doksanlı yılların Cizre’sinde bu sebeplerden dolayı Hüseyin YEŞİLMEN’in akıbetine ilişkin devlet kurumları nezdinde başvuru yapmazlar.    Yıllar sonra 3 Eylül 2009 tarihinde Şırnak’ın Cizre İlçesi’ne bağlı Basisk (Kuştepe) Köyü yakınlarında yol yapım çalışması sırasında iki insana ait olduğu tahmin edilen kemikler ve giysi parçaları bulunur. Yeşilmen ailesi, bulunan kemiklerin Hüseyin YEŞİLMEN’e ait olabileceği düşüncesiyle Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına DNA Testinin yapılması ve faillerin bulunması talebiyle başvurur. Savcılık tarafından biri erkek biri kadına ait olduğu düşünülen kemiklerin ilk incelemesinin ardından 2 kişinin uzun namlulu silahla ve başlarından tek kurşunla öldürüldüğü tespit edilir. Hüseyin YEŞİLMEN, kaybedilmesinin üzerinden yaklaşık 25 yıl geçer. Ancak ailesinin tüm arama çabalarına rağmen Hüseyin’den bir daha haber alınmaz.”

Yapılan konuşmaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.