Kayıp yakınları 522’nci oturma eyleminde adalet talebini yineledi

09.02.2019

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınları tarafından ‘Kayıplar Bulunsun Failler yargılansın’ sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemlerinin 522’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1991 yılında Diyarbakır’da kaçırılarak kaybedilen Ramazan Kaya’nın akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 522’ncisi, Valiliğin kayıp eylemlerini 23 haftadır yasaklayan keyfi ve hukuk dışı kararı nedeniyle İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eylemden önce şube binasının bulunduğu sokağın polis tarafından abluka altına alındığı görüldü. Şube binasında gerçekleşen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Şube yönetici ve üyeleri, CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1991 yılının mayıs ayında Diyarbakır’da kaçırılarak kaybedilen Ramazan Kaya’nın akıbeti soruldu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, gerçeklerin yasaklarla örtülemeyeceğini belirterek, gerçeklerin bilindiğini ve sonunda ortaya çıkacağını kaydetti. Failler bulunup yargı önüne çıkarılana dek sürdürdükleri oturma eylemlerinin devam edeceğini belirten Aslan Acer, “Anneler 10 yıldır Amed’te bir isteğini dile getiriyor. ‘Çocuklarımızın failleri bulunsun, cenazeleri teslim edilsin, bir mezarımız olsun’ gibi insani bir talepte bulunuyorlar. Ama bu çağrılarına tek olumlu bir cevap yok. Verilen cevap, bu etkinliğin yasaklanması. Bu hukuki, ahlaki ve insani açıdan kabul edilemez utanç verici bir durumdur. Biz bunu bir kez daha reddediyoruz” diye konuş"tu. 

"Tahir Elçi cinayeti gözaltında değil, gözönünde bir cinayetti"

Diyarbakır Barosu tarafından Tahir Elçi soruşturmasına ilişkin yaptıkları araştırmalar neticesinde muhtemel faillerin açıklandığı rapora değinen Aslan Acer, “İngiltere merkezli ve bilimsel açıdan hazırlanan bir rapordu. Sonuçları çarpıcıydı. Bildiğiniz gibi Tahir Elçi cinayeti gözaltında değil, göz önünde bir cinayetti. Aradan bu kadar uzun bir zaman geçmesine rağmen, soruşturma aşamasında olumlu diyebileceğimiz tek bir adım atılmadı. Ancak bu raporla bir kez daha gördük ki; istenirse ve titizlikle bir çalışma yapılırsa, faillere ne kadar yaklaşılabileceğini gördük. Ve bunu uluslararası bir merkezin yapmış olması bizim için utanç vericidir. Buradaki adalet saraylarının yapması gereken bir çalışmaydı. O ortamda bulunan tüm silahlı kişilerin şüpheli olarak yargı önüne çıkarılması gerekirken, bu yapılmadı. Tahir Elçi cinayeti de, diğer birçok politik cinayet gibi, faili meçhul bir cinayet olarak dosyaların arasına kapatılmaya çalışıldı.” diye belirtti. 

Örhan’ın ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, 1991 yılının mayıs ayında Diyarbakır’da kaçırılarak kaybedilen Ramazan Kaya’nın hikayesini anlattı. Örhan şunları belirtti: “Çiftçilikle uğraşan Ramazan KAYA traktörüyle Diyarbakır’a giderken Rokolo Köy Korucularından 4 kişi tarafından kaçırılıp Silahla omzundan yaralanır,  bu olaya Lice İlçesine giden bir minibüsteki yolcular tanık olurlar, olay Mermer Jandarma Karakoluna yakın mesafede bir noktada gerçekleşir. Görgü tanıklarının aileye haber vermesi üzerine aile Ramazanı kaçıran korucuların köyünde arama yapılması için savcılığa başvurur, Savcılıktan alınan izinle aile arabayla köye gitmek ister ancak Mermer karakol komutanı ailenin arabadan inmesine bile izin vermez. Ramazan’ın ablası Hüsna Kay’nın anlatımına göre; ‘Karakol komutanı yanımıza geldi, araçtan inmemize izin vermedi. Olayı sadece korucu başına sordu, korucu başı da böyle bir kişi kaçırılmadı dedi ve bizi geri çevirdiler.’ O köyde yaşayan biri aynı gün kardeşimin köyde köy korucularına ait bir evde elleri ayakları bağlı tutulduğunu ve evde arama yapılmış olsaydı bulunulacağını söyledi. Daha sonrada yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Olaydan bir süre sonra korucu başı ve bir yüzbaşı evimize gelerek bizden 30 Milyon para istediler bu para karşılığında Ramazan’ı bulacaklarını söylediler, parayı temin ettik kendilerine haber verdik ancak oradan da bir sonuç çıkmadı. Askerler ve korucuların ailemize baskılarının artmasından dolayı Mersin’e göç ettik, tüm arayışlarımıza rağmen kardeşim Ramazan’dan bir daha haber alamadık.”

Yapılan konuşmaların ardından tüm kayıplar için oturma eylemi gerçekleştirildi.