DİYARBAKIR – Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı tarafından çağrıldığı kurum binasında, kendilerini sivil polis olarak tanıtan 3 kişinin yasadışı sorgusuna maruz kaldığı iddiasıyla İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan öğretmen Pelda Sevim için düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun “Bu bir suçtur. Bu suça karışan ve bu suçun oluşmasını sağlayan bütün kişilerin, savcılıkça etkin bir soruşturmayla cezalandırılması gerekiyor. Buna ilişkin adli yargılamanın hemen başlatılması gerekiyor. İnsanlar artık hiçbir yerde, hiçbir kurumda güvende değiller” diye konuştu.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki 15 Temmuz Anadolu Lisesi’nde müzik öğretmeni olarak görev yapan Pelda Sevim, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çağrılarak bir odaya alındığı ve kendilerini sivil polis olarak tanıtan 3 kişi tarafından yasadışı bir şekilde sorgulandığı iddiasında bulunarak İHD Diyarbakır Şubesine hukuki destek talebiyle başvuruda bulundu. Konuya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Eğitim Sen 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin, müzik öğretmeni Pelda Sevim ve ailesi katıldı.
“Kendilerini polis olarak tanıtan 3 kişinin sorgusuna maruz kaldım”
Basın toplantısında iddialarına ilişkin anlatımlarda bulunan öğretmen Sevim, olayın 20 Şubat'ta meydana geldiğini belirterek, öğretmenlik yaptığı okulun müdürü tarafından arandığını ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı H.Ö. tarafından çağrıldığı belirtti. Konunun ne olduğuna ilişkin bilgi edinemediğini kaydeden Sevim, “Bana 'Benim de mevzudan haberim yok' yanıtını verdi. Ben de Diyarbakır’a gidiyorum dedim ve gittim. Müdür yardımcısının odasına girdim. Kendisi beni karşıladı, 'hoş geldin' dedi. Sonra dışarı çıktı ve tekrar hemen odaya geldi. Sonra ‘Polis arkadaşların sizinle bir konu hakkında konuşmaları gerekiyor’ dedi. Hemen ardından kendini polis diye tanıtan 3 şahıs, odaya girip beni orada sorguya almaya kalkıştılar. Tabii o sırada müdür yardımcısı odasının anahtarını polislere verip dışarı çıktı. Ondan sonra biz polislerle yalnız kaldık. Bana ailemle ilgi bir takım sorular soruldu. Bundan sonraki hayatımda bilgi sahibi olursam, bazı konularda bilgi vermem tarzı bir muameleyle karşılaştım. Ailenizde 'terör ile ilişkili kimse var mı' diye soru soruldu. Ayrıca 'aday öğretmensiniz, sözleşmeniz yenileniyor' dediler. Ben bunu tehdit olarak algıladım” dedi.
Yaşananlara ilişkin suç duyurusunda bulunacağını belirten Sevim, “Çalıştığım kurumun kutsallığı açısından böylesi bir durumla karşılaştığım için çok üzüldüm. Çok da korktum. Orada yalnız kalmam başlı başına bir sıkıntıydı. Bundan sonrası için de korkuyorum. Çünkü neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ben kendim İl Milli Eğitim müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bu durumla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını talep ediyorum. Çünkü bulunduğumuz kuruma yakışmayan bir durumdu ve açığa çıkarılmasını istiyorum” çağrısında bulundu.
“İnsanlar artık hiçbir yerde, hiçbir kurumda güvende değiller”
Ardından bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, olayın İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanmasını "vahim" ve suç olarak nitelendirdi. Benzer olaylara ilişkin çok sayıda başvuru aldıklarını söyleyen Zeytun “Yasadışı sorgu ve hukuksuzca ifade alma yöntemi her yere, her kuruma sızmış. Bunun ilişkin kurumumuza çok sayıda başvuru var. Üniversite öğrencilerinden tutalım, siyasi parti ve kurum yöneticilerine kadar kişilerin aileleri, meslekleri ve bir takım ilişkiler üzerinden insanlar tehdit ediliyor. Ajanlık dayatılıyor. Bu bir suçtur. Bu suça karışan ve bu suçun oluşmasını sağlayan bütün kişilerin, savcılıkça etkin bir soruşturmayla cezalandırılması gerekiyor. Buna ilişkin adli yargılamanın hemen başlatılması gerekiyor. İnsanlar artık hiçbir yerde, hiçbir kurumda güvende değiller” dedi.
“Meclis İnsan Hakları Komisyonu kamuoyunu aydınlatsın”
Bu tür olayların yaygın ve sistematik bir şekilde gerçekleştiğini belirten Zeytun “Meclis İnsan Hakları Komisyonunun bir alt komisyon oluşturarak, bu kişiler hakkında etkin bir çalışma yürütmesi ve kamuoyuna aydınlatması gerekiyor. Bizler öğretmen arkadaşımızın hak arama mücadelesinde, bu haksızlık karşısında yanında olacağız, hukuki destekte bulunacağız” diye belirtti.
“Bu olaylar bir an önce son bulmalıdır”
Diyarbakır Eğitim Sen 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin de, antidemokratik uygulamaların yoğun olduğu bir dönemden geçtiklerine işaret ederek “Bu uygulamaların bir an önce son bulması gerekiyor. Bunu kınıyoruz. Bizler bu olayın takipçisi olacağız ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Bizler biliyoruz ki; bu tür uygulamalar meşrulaştırma çabasıdır ve anti-demokratik uygulamaları her alana yayma çabasıdır” diye konuştu.
Anne Müzeyyen Sevim ise, yaşananların ardından çocuğunun kendisini aradığını belirterek, "Kızımın o andaki ses tonu ve korkusunu asla unutmayacağım. Kızımın her zaman yanındayım. Kaygılarım çok, kızım ile okula gidip gelmeyi düşünüyorum. Hukuki tüm girişimlerde bulunacağız” dedi.
Basın toplantısının ardından Pelda Sevim, adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu.