BASINA VE KAMUOYUNA
1 Haziran 2020 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Şafii Hayme, vasisi olduğu Soydan Akay’ın 27 yıldır Türkiye’nin değişik cezaevlerinde tutulan bir mahpus olduğunu ve 2018 yılından bu yana prostat kanseri tedavisi gördüğünü, yanı sıra eklem romatizması, hepatiti B ve kalp spazmı gibi rahatsızlıklarının da bulunduğunu beyan etmiştir. Soydan’ın son 2 yıldır da Silivri Kapalı Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğu ve yaşadığı sağlık problemlerinin tedavisi için gerekli olan sağlık hizmetine erişemediği beyanlarında bulunan başvurucu, Soydan’ın 6 aydan fazla bir süredir telefon ve görüş hakkına çıkmayarak bu durumu protesto ettiğini belirtmiştir.
Hapishanede tek başına yaşamını sürdüremeyecek, cezaevi ile hastane arasında adeta mekik dokuyan, ölümcül rahatsızlıkları bulunan ve buna rağmen tedavi edilemeyen hasta mahpusların sayısında gün geçtikçe artış meydana gelirken, tedavi olanaklarından yararlanamayan veya tahliye edilmeyen birçok hasta mahpus hastalıklarının son aşamasına gelmişlerdir. Öteden beri Türkiye hapishanelerindeki hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekmeye çalıştık. Ancak, devlet yetkililerinin bu gerçeğe kulaklarını tıkayan tavrı ve sergilenen duyarsızlık nedeniyle, hasta mahpuslar maalesef birer birer yaşamlarını yitirmektedirler. 2019 yılında sadece bölge hapishanelerinde 6 hasta mahpus yaşamını yitirdi. 2020 yılının Mayıs ayında ise Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevinde Sabri Kaya ve Edirne F Tipi Kapalı Hapishanesinde Vefa Kartal isimli hasta mahpuslar, maalesef yaşamlarını yitirmişlerdir. Bugün itibariyle, derneğimiz tarafından tespit edilen verilere göre hapishanelerde 458’i ağır olmak üzere toplam 1334 hasta mahpus bulunmaktadır.
Bizler insan hakları savunucuları olarak; Soydan Akay’ın kritik eşikte olan ağır sağlık sorunlarının tedavisi ve nitelikli sağlık hizmetine erişimin sağlanması gerektiğinin anayasal zorunluluk olduğunu, olası olumsuz sonuçlardan bu konuda yetkili olan Adalet Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Hapishanelerde Akay’ın da aralarında olduğu politik ağır hasta mahpuslara yönelik politikanın terk edilmesi, Adalet Bakanlığı’nı Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na bu konuda insan yaşam hakkını önceleyerek Soydan Akay’ın sağlığa erişim hakkı önündeki yasadışı adli idari engellerin kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Cezaevinde bir yaşam daha solmadan ve yaşanan bu insanlık dışı uygulamalara son verilmesi için, hak savunucuları olarak şu taleplerde bulunuyoruz:
*Halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır,
*Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır,
*Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir,
*Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri kanundan çıkarılmalıdır,
*Hasta mahpusların infaz ertelemesinin önündeki engel teşkil eden infaz kanununun 25. maddesindeki “infaza ara verilemeyeceği”ne dair düzenleme ile 107. maddenin 16 fıkrasındaki düzenleme kaldırılmalıdır,
*AİHM’in Kaytan – Türkiye kararı uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır,
*AİHM’in Gülay Çetin – Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3. maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD) DİYARBAKIR ŞUBESİ