Şubemiz ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta ve kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü hakikat ve adalet arayışı, 668. haftasını geride bıraktı. Eylemde, 1993 yılında Bitlis'in Tatvan ilçesinde katledilen avukat, siyasetçi ve insan hakları savunucusu Şevket Epözdemir'in faillerini sorduk.

Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirilen ve kayıp resimlerinin taşındığı bu haftaki eyleme derneğimiz Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyeleri ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Şubelerimizin Başkanları, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı.  

Eylemde bir konuşmada bulunan Derneğimiz Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, gündemlerinin hiç değişmediğini ve sürekli olarak adalet aradıklarını söyledi. Adalete hakikatle ulaşılabileceğini belirten Türkdoğan "Buradaki talepler hepimizi bir arada barış içinde tutacak temel taleplerdir. Barış hakkını savunmak bir zorunluluktur. Türkiye'nin barışı konuşması gerekiyor" dedi. 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Tahir Elçi'yi anarak konuşmasını sürdüren Türkdoğan, "O bir barış elçisiydi. Tahir yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor" diye belirtti.

Ardından da Şubemiz Yönetim Kurulu ve Kayıp Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz, 25 Kasım 1993 tarihinde Bitlis'in Tatvan ilçesinde katledilen avukat, siyasetçi ve insan hakları savunucusu Şevket Epözdemir'in hikayesini paylaştı. Akdeniz, şunları belirtti: "Şevket Epözdemir avukat ve insan hakları savunucusuydu. 25 Kasım 1993 tarihinde sabah ofisine gider. Akşam saat 20:00 civarında eşi Sakine Epözdemir’i arayarak eve dönmek üzere yola çıkacağını söyler. Ancak o aksamdan sonra bir daha evine dönmez. Eşi o akşam savcılığı arayarak Şevket Epözdemir’in gözaltına alınıp alınmadığını öğrenmek ister. Ancak savcılık “avukat Epözdemir’in gözaltında olmadığını” söyler. Avukat Şevket Epözdemir’in cenazesi ertesi gün askerler tarafından Bitlis’in Güroymak ilçesi yakınlarında bulunur. DEP Tatvan İlçe Başkanı Avukat Şevket Epözdemir ve DEP Bitlis İl Başkanı İshak Tepe, Tatvan Tugay Komutanı General Korkmaz Tağma tarafından sürekli ölümle tehdit ediliyordu. Şevket Epözdemir ve İshak Tepe’ye yönelik bu tehditler devam ederken 28 Temmuz 1993 tarihinde İshak Tepe’nin oğlu gazeteci ve Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe kaçırılarak öldürülür. Aynı yıllar içinde bölgede sivil insanlara yönelik akıl almadık olayların ardı arkası kesilmedi. İnsanlar sokak ortasında kurşunlanıyor, katiller ellerini kollarını sallayarak kaçıyordu. Faili meçhul cinayetler peşi sıra işleniyordu. Bitlis-Tatvan-Elazığ üçgeninde işlenen bu olaylarda yollar hep General Korkmaz Tağma'ya çıkıyordu. Katiller, yaşanan olayların peşini bırakmayanların da peşine düşüyorlardı. Yaşananları soruşturanların ve faillerin peşine düşenlerin akıbeti de peşine düştükleri maktul gibi oluyordu. Avukat Şevket Epözdemir de bu insanlardan biriydi. Ferhat Tepe cinayetini aydınlatmak istiyordu. Bu girişimden sonra Epözdemir'e yönelik tehditler de artmıştı, Aynı zamanda İnsan Hakları Derneği Tatvan temsilcisi olan Avukat Epözdemir, Ferhat Tepe'nin kaçırılmasından üç ay sonra 25 Kasım 1993 günü katledilir. Kuşkular yine General Korkmaz Tağma'yı gösteriyordu. Sonradan emekli olan ve aynı zamanda Fethullah Gülen hayranı olduğunu gizlemeyen, Zaman gazetesinde yazılar yazan Korkmaz Tağma hakkında bugüne kadar etkili ve ciddi bir soruşturma yapılmadı maalesef. Bir kez daha burada gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Bundan tam 28 yıl önce katledilen Şevket Epözdemir İçin adalet istiyoruz."

Yapılan konuşmaların ardından, tüm kaybedilenler için oturma eylemi gerçekleştirildi.