Hak örgütleri: Diyarbakır 3 Nolu Hapishanesi'ndeki işkenceye ve kötü muameleye dair açıklama yaptı

16.02.2022

BASINA VE KAMUOYUNA

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç hukukta işkencenin tanımı yapılarak; mutlak olarak yasaklanmıştır.

Gerek ulusal, gerekse de ulusal üstü hukukta hiç bir istisnai durum, savaş, siyasi iktidarsızlık, olağanüstü hal vs. hiçbir koşul veya istisnai durum işkencenin uygulanmasına gerekçe yapılamaz.  Bir başka deyiş ile neyle suçlanırsa suçlansın hiç kimseye işkence, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunulamaz.

Covid-19 salgın sürecinin hala devam ettiği bu dönemde insan hakları açısından ciddi risk gruplarından birisi de hapishanelerde bulunan mahpuslardır. Barolar ve avukatlar dışında sivil toplumun süreçleri izleme ve müdahale etme olanağının bulunmadığı hapishaneler, insan hakları ihlallerinin yaşandığı mekânların başında gelmektedir.  Sivil toplum örgütlerinin, ihlallerin tespitine dair raporlama çalışmaları ve bu ihlalleri kamuoyu ile paylaşımına rağmen, hapishanelerin bu gerçekliği değişmemiştir. Türkiye hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.

Diyarbakır Barosuna, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır Şubesine hapishanelerde belirtiğimiz bu hak ihlallerinden kaynaklı çok sayıda başvuru yapılmaktadır. Son olarak Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslar ve aileleri tarafından; 31.01.2022 tarihinde hapishanede yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin başvurular yapılmıştır. İşkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin yapılan başvurular üzerine Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ziyaret edilerek işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı iddia edilen 7 mahpusla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Mahpuslar, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele, hakaret ve tehdit olaylarına ilişkin inceleme ve tespit yapılmasını, yapılacak inceleme ve tespitler doğrultusunda adli ve idari soruşturmaların başlatılarak ve kamuoyunun bilgilendirilmesini talep etmişlerdir.

Heyetimiz tarafında yapılan görüşme, araştırma ve inceleme neticesinde; mahpuslar, infaz koruma memurlarınca işkence, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunulduğunu, tehdit ve hakaretlere maruz bırakıldıklarını belirtmişlerdir.

Serğebun GÜZEL adlı hükümlünün herhangi bir neden yokken odasının  değiştirilmesi talimatı verildiği; Serğebun Güzel adlı mahpusun da herhangi bir neden yokken sadece baş memurun isteği doğrultusunda böyle bir şey yapmayacağını ve odadan çıkmayacağını söylemesi üzerine işkence ve kötü muamele uygulamalarının başladığı tarafımıza aktarılmıştır.

Akabinde diğer mahpusların da bu uygulamaya itiraz etmesi üzerine; infaz koruma memurları Robokop diye tabir edilen kamu görevlileri tarafından işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmışlardır. Mahpusların aktarımlarına göre;  kendilerine ters kelepçe takılıp uzun süre o halde bekletilmişlerdir. Ardından mahpuslar havalandırmaya ters kelepçe ile çıkartılıp 30-40 kişilik infaz memurları grubu tarafından burada işkence, kötü muamele, hakaret ve tehditlere maruz bırakılmışlardır. Yine yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarından sonra mahpuslara yönelik baskılar sinkaflı ve ırkçı küfürler ile devam etmiştir.

Mahpusların aktarımına göre; İnfaz koruma memurlarınca Kürt kimliğine yönelik ırkçı küfür ve söylemlerde bulunmuşlardır. Bu hukuksuzluklara karşı çıkan mahpusları ise tutanak tutmakla, sürgün etmekle ve infazlarını yakmakla tehdit etmişlerdir.

Mahpuslar elleri kelepçeli bir şekilde, şüpheli infaz koruma memurlarınca süngerli odaya götürüldüklerini, kıyafetlerinin çıkarıldığını, yere yatırılıp şiddete maruz bırakıldıklarını ifade etmişlerdir. Mahpusların süngerli oda olarak tarif edilen yerde yaklaşık 3 saat tutuldukları belirtilmiştir. Mahpuslar süngerli oda, koridor ve diğer yerlerde işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıktan sonra, hapishane içerisinde birçok yerde işkence ve kötü muamele uygulamalarının devam ettiğini aktarmışlardır.

Mahpuslarla yapılan görüşme sırasında işkence ve kötü muamele iddialarının tespiti amacıyla; mahpusların vücut diyagramları çıkartılmaya çalışılmıştır. Mahpuslar üzerlerindeki kıyafetlerin bir kısmını çıkartmak suretiyle vücutlarındaki yara, morluk ve kırıkları görüşme yapan heyete göstermişlerdir. Heyetimiz tarafından da bu tespitler vücut diyagramına işlenmiştir. Heyetimiz tarafından yapılan bu tespit ile birçok mahpusun vücudunda ciddi yaralanmalar bulunduğu görülmüştür. Ayrıca bazı mahpusların uğramış olduğu işkence ve kötü muamele nedeniyle psikolojik olarak iyi durumda olmadıkları gözlemlenmiştir. Gerçekleştirdiğimiz tespitler ile mahpusların işkence ve kötü muamele uygulamalarına maruz bırakıldıkları görülmüştür.

Heyetimizce yapılan tespitler neticesinde söz konusu olayda infaz koruma memurlarının tüm eylem ve işlemlerinin keyfi, haksız ve hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Raporumuzdaki tespitler ve yasal düzenlemeler gözetilerek raporumuzda beyanlarını belirttiğimiz mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit suçlarının işlendiği tespiti yaptığımızdan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir idari ve adli soruşturma yürütülmelidir. Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı; deliller toplanmalı ve olası delillerin karartılmasının önüne geçilmelidir.  

 

Bu çerçevede;

  1. Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önünde bulundurularak işkence gören mahpusların maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelelerin tespitine dönük İstanbul Protokolüne uygun bir şekilde fiziksel ve psikolojik rapor aldırılmalıdır.
  2. Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ifade alma, hazır kıta, süngerli odalar, akvaryum odası ile bu odaların bulunduğu koridorlar ve hükümlünün kaldığı koğuşları gören tüm kameraların 31.01.2022 tarih ve sonraki 1 ay içerisindeki kayıtları ivedilikle istenmeli; bilirkişi marifetiyle çözümleri yapılmalıdır.
  3. Kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı; tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır. 
  4. Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturma yapılmalı, soruşturma sonucu bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
  5. Ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklere tam ve eksiksiz olarak uyulmalı, yargı ve idari merciler belirtilen hususlara riayet etmelidir. 
    Mahpuslara yönelik infaz koruma memurlarının haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı etkin bir şekilde yürütülmesi gereken yargı sürecinin takipçisi olacağımızı bildiririz.

 

DİYARBAKIR BAROSU BAŞKANLIĞI

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ

ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ