Kayıp Yakınları: 28 yıl önce katledilen Hamet Barut’un faillerini sordu

19.02.2022

Kayıp Yakınları: 28 yıl önce katledilen Hamet Barut’un faillerini sordu

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin faillerinin bulunması talebiyle 680'inci kez Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle bir araya gelen aileler, kayıpların fotoğraflarını taşıdı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel başkanı Mehmet Bozgeyik ve KESK Merkez Yönetim Kurulu üyeleri de eyleme katıldı. Bu haftaki eylemde, 6 Mayıs 1994'te Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Gomag (Ağıllı) köyünde askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra katledilen Hamet Barut'un hikayesi paylaşıldı.

Saçaklıdır: Ailelerimizin 30 yılla aşkındır süre gelen adalet istemleri karşılık bulsun

Eylem öncesi konuşan İHD Bölge Temsilcisi Mehmet Tahir Saçaklıdır, şu ifadeleri kullandı: “İnsan hakları savunucuları, yıllardan beri birçok zorlukla mücadele ediyor. Son bir ay içinde derneğimize yönelik ciddi baskılar yapıldı. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. Eski Muş İHD Şube Başkanımız gözaltına alındı, 2014 yılına ait bir dosya kapsamında tutuklandı. Tamamen insan hakları ihlallerine yönelik açıklamalarından dolayı dosya hazırlandı ve tutuklanma kararı verildi. Yine Kars Şube Sekreterimiz gözaltına alındı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ondan önce de Diyarbakır Şube Sekreterimiz, şubemiz basılarak gözaltına alındı. 8 günlük hukuksuz bir gözaltı süresiden sonra kendisi adli kontrol şartıyla serbest bıraktılar. Yine 3 gün önce Dersim’de Eş Genel Başkanımız Eren Keskin’in bir duruşması vardı. Orada acı bir tablo yeniden yaşandı diyebilirim. Eren Keskin, ‘gerilla’ ifadesini kullandığı için dava açılmış ve yargılama kararı çıkarılmıştı. Keskin’in konuşmasında geçen bir cümle ve cümlenin başında geçen bir ifadeden kaynaklıydı. Bir anne çocuğunun bir sosyal medya paylaşımında kafası kesilmiş ve adeta bir top oynar gibi oynanırken cesedini teşhis etmiş ve Eren Keskin de bir konuşmasında bunu dile getirdiği için, savcı savaş kanununa aykırı olan bu durumu göz önünde bulunduracağına, Eş Genel Başkanımızın bu konuşmasını merkeze alıp dava açtı. 22 Şubat 2022 tarihinde Eş Genel Başkanımız Öztürk Türkdoğan’ın Ankara’da duruşması var. Basına ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuyoruz. 35 yıldır süre gelen insan hakları mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. İnsan hakları savunucularının baskı altına alınmaya çalışılması, adli yollarla engellenmeye çalışılması, kabul edilir bir durum değildir. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerle insan hakları savunucularının adli yollarla engellenmesinin söz konusu olamayacağına yönelik tavsiye kararları mevcuttur. İnsan hakları mücadelesi yürüten insanlara yönelik baskılar son bulsun. Ailelerimizin 30 yılla aşkındır süre gelen adalet istemleri karşılık bulsun, cevap verilsin. Bugün Hamet Barut’un 1994 yılında, 28 yıl önce katledilmesini işleyeceğiz. Halen failleri bulunabilmiş değil. Adalet yerini bulabilmiş değil. Buradan bütün yetkililere sesleniyoruz; bugüne kadar gerçekleşen bütün faili meçhul cinayetler ve kayıplarla ilgili etkin soruşturmalar açılmalı, ailelerimizin adalet istemleri yerini bulmalıdır.”

Bozgeyik: Türkiye’deki kayıpların bulunması için insan hakları temelinde mücadele etmeliyiz

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise : “İnsan hakları, demokrasi, özgürlük mücadelesi çok yorucudur. Türkiye’de 1990’lı yıllardan bu yana devam eden kayıplarımızı, faili belli cinayetleri yapanların aranmasına, adil bir şekilde yargı önüne çıkarılmasıyla ilgili taleplerimiz bugüne kadar karşılanmadı. 90’dan bu yana kayıplarını arayan annelerimizi, babalarımızı yitirdik. Kardeşlerimizi kaybettik bu insan hakları, demokrasi, barış, mücadelesinde, ancak bizler onlardan almış olduğumuz bu mirası özellikle faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren arkadaşlarımızın, insan hakları savunucularının, gazetecilerin, aydınların, demokratik siyaset yürütürken kaybolan, failleri bulunamayanların failleri bulunmasıyla ilgili mücadeleyi sürdüreceğiz. Bugün Diyarbakır ve İstanbul’da bu mücadele devam ediyor ve taleplerimizi ifade ediyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana temel meselelerden birisi olan Kürt sorunun demokratik, barışçıl bir şekilde çözülememesinden kaynaklı yaşamış olduğumuz bu güvenlikçi politikalardan kaynaklı yaşanılan bu durumun sonlandırılmasını talep ediyoruz. Ülkemizde insan hakları ve özgürlükleri savunucularına yönelik baskı, gözaltı, tutuklama politikalarına da son verilmelidir. Türkiye’de en temel talebimiz demokrasidir. Türkiye’deki kayıpların bulunması, faillerin yargılanması noktasında daha fazla demokrasi, barış ve insan hakları temelinde mücadelemizi yükseltmemiz gerekiyor. AKP iktidarı iş başına geldiğinde, annelerimize faillerin bulunacağı ve yargılanacağına dair verilen sözler de bu güne kadar tutulmamıştır. O sözün gereği olarak, tüm bu kayıplarda rolü olan kamu görevlilerin yargı önüne çıkarılarak gerekli cezanın verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

32 kurşunla katledildi: Hamet Barut

İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım, Diyarbakır’ın Kulp İlçesi Ağıllı Köyü’nde 1994 yılında katledilen Hamet Barut’un hikayesini paylaştı. Barut’un 6 Mayıs 1994’te köyüne yapılan baskın sonrası askerler tarafından götürüldüğünü hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti: “Kulp Alaca Katliamı yargılaması ile bilinen Bolu Tugay Komutanı General Yavuz Ertürk, 1993 yılında Kulp ilçesine çok sayıda operasyon gerçekleştirerek o yıl içerisinde birçok kişinin öldürülmesi ve kaybedilmesinden de sorumludur. Faili meçhul cinayetler ve gözaltında kaybedilme olaylarında ki artış o dönemde korkunç bir boyuta varır. Onun komutasında birçok köy, o sene yakılarak boşaltılır. Bu köylerden biri de Ağıllı Köyü olur.

6 Mayıs 1994 günü Bolu Tugayına bağlı askeri birlikler tarafından Ağıllı köyüne baskın yapılır. Baskında tüm köy halkı meydanda toplatılır ve köylülere ağır işkenceler yapılır. İşkenceye uğrayanlardan biride Hamet Barut olur. Baskın ve işkencenin ardından köyden ayrılan askerler Hamet Barut’u da yanlarına alarak götürürler. Bu duruma tüm köy halkı tanık olur. 12 Mayıs 1994 günü Hamet Barut’un yakınları, köyün 5 km uzağında yol kenarında yarı gömülü bir ceset görürler. Gömülü kişinin üstündeki toprağın atılmasıyla cesedin Hamet Barut’a ait olduğu tespit edilir. Daha sonra yakınları cesedi, Diyarbakır Devlet Hastanesine götürür. Hastanede yapılan otopsi sonucunda Hamet Barut’un bedenine sıkılan 32 kurşunla katledildiği ortaya çıkar. Otopsi sonrası Hamet Barut’un cenazesi ailesi tarafından köye getirilip defnedilir. Ancak aile devam eden baskı ve tehditlerden dolayı olayın peşine düşemezler.”

Konuşmaların ardından gözaltına alındıktan sonra infaz edilen Hamet Barut ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.