Ortak Açıklama: Uluslararası kamuoyunu Suriye halkı için harekete geçmeye davet ediyoruz

02.12.2024

Suriye’nin Halep ve Tel Rıfat kentlerinde çeteler eliyle sivil halka yönelik saldırılar başlamıştır. Bu kentlerde yaşayan Kürt, Arap, Süryani ve diğer etnik inançsal kimliğe sahip halklar bir gecede savaş ortamına uyanmış, saldırıların hedefi olmuştur. Sosyal medya platformlarında paylaşılan videolardan kadınların esir alındığı, sivillerin zorla yerinden edildiği, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı açıkça görülmektedir.


Biz, insan haklarını savunan kurumlar olarak Halep ve Tel Rıfat’ta sivil halklara uygulanan zulüm ve katliamlara karşı başta Türkiye olmak üzere uluslararası kamuoyunun nasıl bir sorumluluk alacağını endişe ile beklemekteyiz. Zira 2011 yılında Suriye’de iç savaşın başlamasıyla başta Kürtler olmak üzere Suriye halkları büyük bir katliama ve soykırıma maruz kalmış; yerinden edilerek göç etmek zorunda bırakılmıştı. Sadece Suriye topraklarında yaşansa bile komşu ülkelerle birlikte geniş bir etki alanına ulaşan savaş ortamının yarattığı insani dram bütün boyutları ile gözler önüne serilmiş tarihi Palmira kenti yağmalanmış; bütün sivil halkın malvarlıklarına el konulmuş, kadınlar esir alınarak köle pazarlarına götürülmüş, çocuklar istismara uğramış; bütün dünyanın gözü önünde soykırım yaşanmıştır. O gün başrolde olan ve sivil halkı hedef alan çeteci örgütler bugün başka isimlerle anılsa da kendini yeniden var ederek aynı saiklerle soykırım eylemlerine devam etmektedir.


2011 yılından beri Suriye’de devam eden savaş hali binlerce can ve mal kaybına neden olmuş; toplumun yapısında ciddi değişiklikler yaşanmış halen bile barışçıl çözümler bulunamamıştır. Çözüm bir tarafa barış yöntemlerinin konuşulması, dile getirilmesi ne yazık ki bugün bile mümkün görünmemektedir. Böylesi bir atmosferde yeni saldırılar, yeni çatışma ortamları süreci en başına götürmekte savaş ortamını kalıcı hale getirme tehlikesi yaratmaktadır.


Halen Halep ve Tel Rıfat kentlerinde sivillere yönelik saldırıların devam ettiği haberleri gelmekte yeni bir göç dalgası ile karşılaşılacak insani dramın boyutları bizler de endişe yaratmaktadır. Yerlerinden edilen insanların göç etmek zorunda kaldığı ülkelerden biri de Türkiye olacaktır. Zira Suriye’de iç savaşın başlamasıyla birlikte milyonlarca Suriyeli, Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış, etkileri hala devam eden büyük bir insanlık krizi yaşanmıştır.


Suriye’deki güvenlikli bölgelere yapılan saldırılarla ilgili; başta Cenevre Sözleşmeleri olmak üzere çatışma hukukuna ve insani hukukun kurallarına riayet edilmesi gerekmekte bu kuralların ihlali durumunda ise uluslararası toplumun harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Uluslararası toplum sivil halka uygulanan suçları görmezden gelmemelidir. Biz, aşağıda imzası olan kurumlar olarak insanlığa karşı işlenen suçlar bağlamında evrensel yargı yetkisi çerçevesinde Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler yetkililerini sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye;  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararları dahil olmak üzere uluslararası hukuka aykırı gayri insani ve hukuk dışı uygulamalarına karşı uluslararası tüm kurumları, engelleyici yaptırımları derhal gündeme almaya çağırıyor, uluslararası kamuoyunu Suriye halkı için harekete geçmeye davet ediyoruz.

DİYARBAKIR BAROSU
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ AMED ŞUBESİ